Hazırlayan: Kubilay ÖZYALÇIN
TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ
KAMU YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS
PROGRAMI
2011 – 2012 AKADEMİK YILI
TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN EVRİMİ DERSİ
ARA SINAV ÖDEVİ
I. MENDERES HÜKÜMETİ (22.05.1950–09.03.1951) PROGRAMI İLE
V. ECEVİT (28.05.1999–18.11.2002) HÜKÜMETİ PROGRAMLARININ
GENEL KARŞILAŞTIRMASI
Hazırlayan
Kubilay ÖZYALÇIN
Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Filiz DEMİRCİ
Ankara
Aralık 2011
Hükümet
programları, hükümetlerin iş başına geldiklerinde hizmet etmekle yükümlü
oldukları toplumun bütününe verdikleri sözler olarak tanımlanabilir. Hükümet
programında yazılanlarla hükümet dönemlerindeki kamu yönetimi uygulamalarının
karşılaştırması, hükümetlerin sözlerini ne ölçüde tutabildiklerinin bir
değerlendirmesi olarak görülebilir. Ancak bu değerlendirme yapılırken, hükümet
etme süresinin beklenmedik biçimde kısa sürmesinin, vb koşullardaki
değişikliklerin, verilen sözleri yerine getirmeye somut engeller
oluşturabileceği hatırlanmalıdır.
I. Menderes hükümeti (22.05.1950–09.03.1951)
programı ile V. Ecevit (28.05.1999–18.11.2002) hükümeti programlarının genel
karşılaştırmasının yapıldığı bu çalışmada, hükümet programlarında kamu
yönetiminin -özel olarak- ormancılık alanında yapılması öngörülmüş
değişikliklerin, aynı hükümetin görevde olduğu dönemde çıkarılan kanun ve
kararnamelere ne ölçüde yansıdıkları irdelenmeye çalışılmıştır.
Genel
olarak tek parti dönemine ve kendisinden önceki hükümetlere yönelik
eleştiriler, I.Menderes hükümeti programının önemli bir bölümünü kapsamaktadır.
Kendisinden önceki hükümetlerin, zamanı boşa harcadıkları, memleketin
gelişimini engelledikleri, memleketi borca soktukları, iş ve üretim yaşamını
kısırlaştırdıkları belirtilmektedir.
Milletin
iradesiyle iktidara gelen 1. Menderes hükümetiyle birlikte kötü kamu yönetiminin
sona erdiği ve normal siyasi yaşamın başladığı vurgulanmaktadır. Eski
hükümetlerin yapı ve imar işlerinde lüks ve israfa kaçan anlayışlarının terk
edileceği belirtilmektedir. Hak ve özgürlüklere, millet idaresine dayanan
istikrarlı bir devlet düzenini güvenceye alacak bir anayasa değişikliği
öngörüldüğü ve tek parti döneminden kalan ne varsa tasfiye edileceği, basın
yayın ve ceza yasaları gibi antidemokratik hükümler içeren yasaların
değiştirileceği belirtilmektedir.
Topraklandırma
ve sulama işlerinin hızlandırılacağı, karayollarına ve karayolu taşımacılığına
önem verileceği, yeni portatif hastaneler ve sağlık merkezleri kurulacağı,
doğal bir hak olarak tanıdıkları grev hakkının yasalaştırılacağı, işçilere,
ücretli tatiller veya ücretli mezuniyetler sağlanması olanaklarının
araştırılacağı, adaletin yerine getirilmesinde hız, düzen ve sadelik
getirileceği ve bütün kamu hizmetlerinin akılcı olarak yeni baştan
düzenleneceği ifade edilmektedir.
Aşırı
sol hareketler, önemli bir tehdit olarak tanımlanmakta ve bu akımların kökünden
temizleneceği belirtilmektedir.
1.
Menderes hükümeti programında laiklik, dinin devlet siyasetiyle ilgisinin
bulunmaması ve hiçbir dini görüşün, yasaların düzenlenmesi ve uygulanmasında
etkili olmaması biçiminde tanımlanmıştır.
Bütün
kamu hizmetlerinin azami tasarruf anlayışıyla gerçekleştirileceği, ekonomik
yapılanmanın hızlandırılacağı ve üretim yaşamının bürokratik engellerden
kurtarılacağı belirtilmektedir. Özel girişimin destekleneceği, kamu sektörünün
olabildiğince daraltılacağı eklenmektedir.
Programda,
1950 yılı bütçesinde görülen 174 milyon liralık açığın 155 milyon lirasının
Marshall Planı yardımından ve 19 küsur milyon lirasının da iç borçlanmayla
kapatılacağı belirtilmektedir.
Dış
ilişkiler bakımından Birleşmiş Milletler, İngiltere, Fransa ve ABD ile siyasi,
ekonomik ve kültürel ilişkilerin ve işbirliğinin geliştirilmesi niyeti ifade edilmektedir.
Özellikle ABD’den övgüyle söz edilmektedir. Yine ABD ile işbirliği içinde olmak
üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin donatılmasına çalışılacağı ifade edilmektedir.
Devlet
orman işletmelerinin, ormanlar civarında yaşayan milyonlarca köylüye acı
yaşattıkları, orman ürünlerinin aşırı pahalı olmasına neden oldukları; bunun da
geniş halk kitleleri üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilmektedir. Halkla
hükümet arasında sevgisizlik yarattığı belirtilen o günkü sisteme son
verileceği belirtilmektedir.
Demokratik
Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi’nden oluşan koalisyon
hükümetinin programında, 1. Menderes hükümet programının aksine geçmiş
hükümetlere yönelik herhangi bir atıfta bulunulmamış, demokrasi kültürünün
giderek daha geliştiği belirtilmiştir.
Siyasal
amaçlarla ve çıkar hesapları ile yapılan din istismarının ve kamu kurumlarında
türbanın Cumhuriyetin temel niteliklerini hedef alan bir siyasal simgeye
dönüştürülmesinin önüne geçileceği, Sünni-Alevi kardeşliğinin pekiştirilmesine
gereken önemin verileceği vurgulanmaktadır.
Hükümet
programının oldukça ayrıntılı hazırlandığı, kamu yönetimiyle ilgili olarak pek
çok alana ilişkin olarak açık ifadelerle yapılacakların anlatıldığı
görülmektedir. Programda sayılanlardan bazıları aşağıda maddeler halinde
verilmiştir:
Kamu
yönetiminin yeniden yapılandırılmasında kararlı olunduğu vurgulanan V. Ecevit
Hükümeti programında,
*
Anayasamızın 83 üncü ve 100 üncü maddelerinin
değiştirilerek, milletvekili dokunmazlıklarının sınırlandırılacağı,
*
Yolsuzluklarla etkili biçimde mücadele
edileceği,
*
Siyasi ahlak yasası çıkarılacağı,
*
Örgütlü suçların takip ve cezalandırılmasına
ilişkin yasal düzenlemelere öncelik verileceği,
*
Kamu kurumları arasında görev ve yetki
paylaşımının yeniden düzenleneceği,
*
İl, ilçe ve belde kurulmasının nesnel kurallara
bağlanacağı, köy ve mahalle muhtarlarının yetki ve sorumluluklarının yeniden
düzenleneceği,
*
Kamu hizmetlerine adaletli, saydam, verimli ve
katılımcı bir yönetim anlayışı getirileceği,
*
Kamuda işe alınmada yeterlilik, görevlerde
yükseltilmelerde ehliyet ve liyakat esas alınacağı, kayırmacılığın önleneceği,
kamu görevlerine giriş sınavlarının merkezî sistemle gerçekleştirilmesi
uygulamasının yerleşmesinin sağlanacağı,
*
Eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanacağı,
*
Kamu görevlilerinin sendikal haklarının
düzenleneceği,
*
Kamudaki denetim karmaşasına son verileceği,
yerel yönetimlerin yetkileri arttırılırken etkili denetimlerinin sağlanacağı,
*
Tüm güvenlik ve istihbarat birimlerinin, her
türlü siyasal karışmacılıktan uzak olarak, uyum içinde çalışmalarının
gözetileceği,
*
Polisin görev, yetki ve sorumlulukları gözden
geçirilerek etkin, tarafsız, insan haklarına saygılı güvenlik hizmeti
verileceği,
*
Güvenlik güçlerinin hareket yeteneğini ve
etkinliğini artırıcı yatırımlara öncelik verileceği,
*
Bölücü terörün yurt dışındaki kaynaklarını
kurutmak için yapılan girişimler kararlılıkla sürdürüleceği,
*
Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin geri
kalmışlığının, ekonomik ve sosyal önlemlerle çözüleceği,
*
İşsizliği ve yoksulluğu önleyici üretken
yatırımların hızlandırılıp destekleneceği,
*
Bir pişmanlık yasasının çıkarılması için gerekli
girişimlerde bulunulacağı,
*
Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcı gücünü
artırmaya ve çağdaş teknolojinin tüm olanaklarından yararlanmasını sağlamaya
özel önem verileceği,
*
Merkezi nüfus idaresi (MERNİS) projesinin
tamamlanarak uygulanmaya geçirileceği,
*
Trafik yasalarına tam uyumun gözetileceği,
sigorta sisteminin tam olarak işletileceği,
*
Yargı sisteminin hızlandırılacağı -1. Menderes
hükümeti programıyla benzer biçimde-, yargı bağımsızlığı ve hâkimlik güvencesi
ilkeleri çerçevesinde, adaletin hızlı, en az masraflı ve etkin bir biçimde
işlemesinin sağlanacağı,
*
Adli kolluk sisteminin kurulması konusundaki
çalışmalara devam edileceği,
*
Devlet Güvenlik Mahkemelerinin yeniden
düzenleneceği,
*
Yargı dışı denetim sistemlerinin geliştirileceği,
*
Yargı kararlarının toplumda yargıya güvenin
yitirilmesine neden olmayacak biçimde uygulanacağı,
*
İdari yargının yeniden düzenleneceği, Bölge
İdare Mahkemelerinin görev alanlarının genişletileceği, Danıştay’ın daire
sayısının artırılacağı,
*
Cezaevlerinde Devletin etkili kontrolü ve
otoritesinin sağlanacağı,
*
Tutuklu ve hükümlülerin hak ve yükümlülüklerinin
çağdaş düzeye getirileceği,
*
Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu, Türk Ceza
Kanunu ile Ceza ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunları gibi temel yasalarımızla,
güncelliğini ve etkinliğini yitirmiş olan Cezaların İnfazı Hakkında Kanun,
Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile
bazı yasalarımızdaki para cezalarının idari para cezasına dönüştürülmesi, adli
ve idari yargıya ilişkin yasalar başta olmak üzere, diğer yasalarımızda da
gereken değişiklikler yapılarak, günümüz koşullarına uygun duruma getirileceği,
*
Kırsal alanda daha sağlıklı bir yerleşim
düzenine geçileceği, köyler arasında işbirliği ve eşgüdüm sağlanarak, altyapı
hizmetlerinin ve sosyal hizmetlerin tüm köylülere daha düşük maliyetle
ulaşmasının gerçekleştirileceği,
*
Destekleme politikasının ilkeleri ile fiyatların
bir yıl öncesinden belirlenmesine çalışılacağı,
*
Öğretmen ve sağlık personeli açığını kapatıcı
önlemler alınacağı, yatılı ve pansiyonlu okulların yapımının hızlandırılacağı,
*
Gecekondulaşmaya kesinlikle izin verilmeyeceği,
*
Büyük kentlerimizin kanalizasyonlarının
arıtmalarına özel bir önem verileceği,
*
Sanayi ve ev atıklarının arıtılmadan doğaya
bırakılmasının nehir ve göllerimizde yarattığı çevre kirliliğinin önleneceği,
*
Genel ve kişisel sağlık sigortasının gerçekleştirileceği,
*
Sınır ticaretiyle ilgili olarak sınır illeri
halkının adaletle yararlanacağı ve ulusal ekonomiye zararı dokunmayan bir
düzenleme getirileceği,
*
Vergi idaresinin etkinliğinin artırılmasına
çalışılacağı, vergide adalet sağlanacağı, çeşitli dolaylı vergilerin tek
yasayla düzenleneceği,
*
Kamu açıklarının küçültülmesi ve malî dengelerin
sağlanmasına çalışılacağı,
*
İstihdam yaratan özel sektör yatırımlarının
teşvik edileceği,
*
Kamu açıklarının finansmanı için Türkiye
Cumhuriyeti Merkez Bankası kaynaklarına hiçbir koşul ve biçimde başvurulmayacağı,
gerçekçi kur politikasına aynen devam edileceği,
*
Ekonomi yönetiminin yeniden yapılandırılacağı,
bu çerçevede bürokratik engellerin kaldırılacağı,
*
Bankaların güçlü bir malî yapıya
kavuşturulmalarını, bağımsız bir organ tarafından denetlenmelerini esas alan
bir bankalar yasası çıkarılacağı,
*
Özelleştirmenin kamuoyuna güven veren, şeffaf ve
kamu yararını gözeten bir biçimde, hızla yapılmasının sağlanacağı,
*
Erozyonla bilinçli mücadelenin kararlılıkla
sürdürüleceği, doğa dengesindeki bozulmanın önleneceği,
*
Ormancılığımızın desteklenmesi amacıyla, talep
eden gerçek ve tüzel kişilere, belli konularda, bedelsiz arazi tahsis edilerek
özel ormancılığın geliştirileceği,
*
Bir yandan orman köylüsüne yeni üretim ve kazanç
olanakları sağlanırken, diğer yandan da ormanlarımızın tahribi ve yağmalanması
yolunun kapatılacağı,
*
Orman alanlarının ve diğer yörelerin turizm
bölgesi olarak belirlenmesinde uygulanacak ilkeler ve tahsis yöntemlerinin
yeniden düzenleneceği,
*
Kalkınma yolunda yapılan atılımlarda doğa
dengesinin ve çevre sağlığının korunmasına özen gösterileceği,
*
Tarım alanlarının korunması için gereken her
önlemin alınacağı,
*
Sigortasız çalışma ve çalıştırmanın önleneceği,
*
Türkçenin zenginleştirilmesi, doğru kullanılması
ve yabancı sözcüklere karşı korunması için gerekli çalışmaların yapılacağı,
*
Üniversite sınavlarının tümüyle kaldırılabilmesi
için gerekli çalışmaların yapılacağı,
*
Üniversitelerin çağdaş anlamda özerk bir yapıya
kavuşturulacağı,
*
Yunanistan'la, başta Ege ile ilgili olanlar
olmak üzere, aramızdaki sorunların diyalog yoluyla çözümü için iyi niyetli ve
yapıcı girişimlerin sürdürüleceği,
*
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kazanılmış
haklarının korunmasına çalışılacağı,
*
Gümrük Birliğinin uygulamada ortaya çıkan sakıncalarını
gidermek için düzenlemeler yapılacağı,
*
Dostluk ve ittifak bağlarına dayanan Amerika
Birleşik Devletleriyle ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi ve
güçlendirilmesine çalışılacağı,
*
Çin Halk Cumhuriyetiyle ilişkilerimizin çok
yönlü olarak geliştirilmesine çalışılacağı,
*
Komşumuz Rusya Federasyonuyla ilişkilerimize gereken
önemin gösterilmeye devam edileceği,
*
Irak'ın toprak bütünlüğünün gözetileceği,
*
Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan
çekilerek, Azerbaycan ile barış yapması için çabaların sürdürüleceği,
*
Balkanlarda kalıcı bir istikrarın tesis
edilebilmesi için gerekli katkıların verileceği,
*
Kosova'da zulmün durması ve hakça bir barış
sağlanması için çaba gösterileceği ifade edilmektedir.
I. Menderes
hükümeti programı genel olarak değerlendirildiğinde, programın, geçmiş
hükümetlere ve genel olarak tek parti dönemine yönelik pek çok eleştiri
içerdiği görülmektedir. Program okunurken, hükümet programını hazırlayanların,
tek parti döneminin üzerlerinde bıraktığı kızgınlık ve -iddialı bir ifade
olmakla birlikte- belki de nefret hislerinin etkisini henüz atamadıkları
hissedilmektedir. Böylesi olumsuz
duyguların bir hükümet programına yansıtılmış olması, kamu yönetiminin
nesnelliği ilkesini daha baştan yaralayıcı, oldukça öznel bir yaklaşım olarak
değerlendirilebilir. Bu türlü ifadelerin, hükümetin henüz çalışmalarının
başında olduğu bir dönemde ve bütün topluma yöneltilmesi, toplumda da bir
kutuplaşma havası yaratabiliceği değerlendirilmektedir.
Programın,
genel olarak demokrasi ve demokratikleşme söylemi çerçevesinde biçimlendiği,
devletin ekonomik alandan çekilerek özel girişimcilere yönelik destekleyici
düzenlemeler yapacağına yönelik ifadeler bütünü olduğu söylenebilir.
Dış
ilişkilerle ilgili olarak yalnızca üç devlete atıf yapılması ve bunların hiçbirinin
ülkemizin sınır komşusu olmaması, dış politika bakımından komşuların görmezden
gelindiği ve dünyanın büyük ölçüde bu üç devlete indirgendiği algısının hükümet
programına yansıması olarak değerlendirilebilir. Özellikle ABD’yle ilgili
olarak gerek siyasi, ekonomik ve kültürel, gerekse özel olarak askeri
işbirliğinin geliştirileceğine yönelik, sempati sınırlarının ötesinde
algılanabilecek ifadelerin, Kurtuluş Savaşı yapmış bir ulusun onurlu
bireylerini gururlandırmayacağı öngörülebilir.
Programda,
ormancılık konusunda verimsizlikten ve devletin yurttaşlarına acılar
yaşattığından yakınılmaktadır.
Hükümetin
iş başına geçtiği tarihten birkaç ay önce, 31.3.1950 gün ve 5658 sayılı “Orman
Kanununa Bazı Maddeler Eklenmesine ve Bu Kanunun Birinci Maddesinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Olan Kanuna Ek Kanun” ve 03.4.1950 gün ve 5653 sayılı “Orman
Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna Bazı Maddeler
Eklenmesine Dair Kanun” ile ormancılık mevzuatında kapsamlı değişikliklere
gidildiği görülmektedir. Buna karşılık, bu hükümetin görev yaptığı 28.5.1950 – 09.3.1951
tarihleri arasında ormancılıkla ilgili herhangi bir yasa ya da kararname
düzeyinde hiçbir düzenlemeye gidilmediği görülmektedir. Bu durumda yakınılan
konuların mevzuatla ilgili değil, kamu idaresinin tutumuyla ilgili olduğunun
kastedildiği sonucuna varılabilir.
V.
Ecevit hükümeti programının oldukça ayrıntılı, pek çok konuya değinen ve bu
konulara ilişkin olarak kimi zaman epey iddialı da sayılabilecek denli kesin ve
açık hedefler içerdiği görülmektedir. Menderes hükümeti programıyla benzer
olarak bu program da kamu yönetiminin yeniden yapılandırılacağını
söylemektedir. Programın, demokratikleşme, yönetimde katılımcılığı ve bireysel
hakları artırmaya yönelik öngördüğü düzenlemelerle terör ve örgütlü suçlarla
mücadele konusundaki ilgili birimleri güçlendirici düzenlemeler arasında bir
denge kurmaya çalıştığı dikkat çekmektedir. Bu çaba, koalisyon hükümetinin
göreve geldiği dönemde terörün büyük bir sorun hale gelmiş olmasının bu
programa yansımasıdır.
Menderes
hükümeti programıyla benzer olarak, yargı sürecinin hızlandırılacağının
belirtildiği Ecevit hükümeti programında, yargı dışı denetim, adli kolluk
sistemi ve idari yargının yeniden düzenlenmesi de öngörülmektedir.
Kamu
sektörünün olabildiğince daraltılacağını söyleyen Menderes hükümeti programıyla
benzer olarak Ecevit hükümeti programı da özelleştirmelerin hızla yapılacağını
söylemektedir. Ekonominin ve mali yapının güçlendirileceğini belirtmektedir.
Dış
politikayla ilgili olarak bulunduğumuz bölgede etkili bazı ülkeler sayılıp, bu
ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi niyeti ortaya konmuştur. Bu programda da
ABD, diğer ülkelerden ayrı bir yere konmuş, diğer programdaki üslup kadar
olmasa da bu ülkeyle dostluk ve ittifak bağlarının güçlendirilmesi niyeti
vurgulanmıştır.
Ormancılıkla
ilgili olarak, özel ormancılığın geliştirileceği, orman alanlarında turizm
uygulamalarıyla ilgili ilkelerin yeniden düzenleneceği, orman köylüsüne yeni
kazanç olanakları sağlanacağı ve ormanların yağmalanmasının önüne geçileceği
belirtilmiştir.
V.
Ecevit hükümetinin görev yaptığı 28.5.1999 – 18.11.2002 tarihleri arasında,
ormancılıkla ilgili mevzuatta bazı değişiklikler yapılmıştır. 30.5.2000 gün ve
4569 sayılı “Orman Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun” ile orman yangınlarıyla mücadele harcamaları için
Orman Genel Müdürlüğü katma bütçesine yeterli ödenek konulacağı ve Orman Genel
Müdürlüğü döner sermaye işletmelerini 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun
ek 9 uncu maddesinden muaf tutmuştur.
30.5.2000
gün ve 4570 sayılı “Orman Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Orman köylerini kalkındırma
kooperatiflerinin, 6831 sayılı Orman Kanununun 34. maddesiyle düzenlenen asli
orman ürünleri üretimindeki hakları genişletilmiş, üretimde çalışan gerçek ve
tüzel kişilere istihkak tutarlarının % 10 fazlasıyla ödenebilmesi yolu
açılmıştır.
V. Ecevit hükümeti döneminde, yukarıda
sayılan yasal düzenlemeler dışında, mevzuatta kararname düzeyinde herhangi bir
düzenleme yapılmamıştır. Özel ormancılığın geliştirilmesi, orman alanlarındaki
turizm uygulaması ilkelerine ve ormanların yağmalanmasının önlenmesine ilişkin
olarak programda öngörülenlerin yasa ve kararname düzeyinde yerine
getirilemediği görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder