T.C.
TÜRKİYE VE ORTADOĞU
AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ
KAMU YÖNETİMİ
YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
TEZ İNCELEME ÖDEVİ
MAHMUT DURMUŞ
ANKARA-2011
1.Bölüm
Tezin Şekilsel Olarak İncelenmesi
TEZİN/ARAŞTIRMANIN BAŞLIĞI
Küreselleşmenin Türk Kamu Yönetimine Etkileri
TEZİ HAZIRLAYAN
Mehmet AKTEL
TEZİN YAYINLANDIĞI ÜNİVERSİTE/ENSTİTÜ/ANA BİLİM DALI/BİLİM DALI:
Sakarya Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
TEZ DANIŞMANI
Prof. Dr. Bilal ERYILMAZ
TEZİN YAYINLANMA YERİ VE TARİHİ
Sakarya-Temmuz 2003
TEZ DÜZEYİ
Doktora Tezi
TEZİN BÖLÜMLERİ
1.Bölüm: Giriş
1. BİR SÖYLEM OLARAK KÜRESELLEŞME: TANIMI,TARİHSEL GELİŞİMİ VE ETKİ ALANLARI
1.1. KÜRESELLEŞME: TANIMLAMA ÇABASI VE KAPSAMI
1.2.KÜRESELLEŞMEYE YÖNELİK FARKLI YAKLAŞIMLAR
1.2.1. Aşırı Küreselleşmeciler: Radikaller
1.2.2. Şüpheciler: Küreselleşme karşıtları-Ret Cephesi
1.3.3. Dönüşümcüler
1.3. KÜRESELLEŞMENİN TARİHSEL GELİŞİMİ
1.3.1. Tarım Toplumu
1.3.2. Tarım Toplumundan Sanayi Toplumuna
1.3.2.1. Sanayi Devrimi
1.3.2.2. Sanayi Toplumu
1.3.3. Sanayi Toplum Sonrasını Anlamaya Yönelik Yaklaşımlar
1.3.3.1. Bilgi Toplumu
1.3.3.2.Üretim Alanında Yaşanan Değişim: Fordist Üretimden, Post-fordist Üretime
1.3.3.3. Modern Toplumdan Post-Modern Topluma
1.3.3.4. Küreselleşme
1.3.3.4.1. Ekonomik Alanda Küreselleşme
1.3.3.4.2. Siyasi Alanda Küreselleşme
1.3.3.4.3. Kültürel anlamda Küreselleşme
“Giriş bölümü 60 sayfadan oluşmuştur. Birinci bölümde küreselleşmeye yönelik tanımlama çabaları ve bu konudaki farklı yaklaşımlar ele alınırken, küreselleşmenin tarihsel gelişimine ve sürecin arka planında yatan dinamiklere değinilmekte ve genel olarak küreselleşmenin etki alanları incelenmektedir.Tezin ana problemi, alt problemleri, araştırmanın amacı ve önemi, tezin sayıltıları ve sınırlılıkları belirtilmiştir.”
2.Bölüm: İlgili Yayın ve Araştırmalar
2. KÜRESELLEŞMENİN KAMU YÖNETİMİ ALANINDA GETİRDİĞİ DEĞİŞİM: NEDENLERİ VE İÇERİĞİ
2.1. ULUS DEVLETİNİN AŞINMASI
2.2. BİREYİN VE SİVİL TOPLUMUN ÖNE ÇIKMASI
2.3. SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
2.4. DEĞERLER VE NORMLAR SİSTEMİNİN DEĞİŞMESİ
2.4.1. İnsan Hakları
2.4.2. Çoğulcu ve Katılımcı Demokrasi
2.4.3. Hukuk Devleti
2.5. TİCARETİN VE FİNANSIN SERBESTLEŞTİRİLMESİ
2.6. GÜMRÜK REJİMİNDE DEĞİŞİM
2.7. MAI VE TAHKİM
2.8. REKABET HUKUKU
2.9. BİLGİ VE İLETİŞİM (BİLİŞİM) TEKNOLOJİLERİNİN GELİŞMESİ
2.10. SORUNLARIN KÜRESELLEŞMESİ
2.10.1. Nüfus Artışı, Güç Ve Kentleşme
2.10.2. Yoksulluk ve Gelir Dağılımındaki Bozukluklar
2.10.3. Yolsuzluk
2.10.3.1. Şeffaf (Açık) Ve Dürüst Yönetim Anlayışı
2.10.3.2. Yönetimin Hesap Verme Yükümlülüğü
2.10.4. Çevre Sorunlarının Artması Ve Sürdürülebilir Kalkınma
2.10.5. Güvenlik Sorunu
2.10.5.1. Teknolojik Güvenlik
2.10.5.2. Askeri Güvenlik
2.11. ULUSLARARASI ALANDA ORTAYA ÇIKAN YENİ AKTÖRLER VE KAMU YÖNETİMLERİNE ETKİLERİ
2.11.1. Bölgesel Bütünleşmeler
2.11.2. Ulus-Üstü Örgütlenmeler (IMF-WB-WTO)
2.11.3. Çok Uluslu Şirketler
“İkinci bölümde küreselleşmenin ülke yönetimlerini nasıl ve hangi yönde değişime uğrattığı ele alınmış ve bu değişimin yaşandığı alanlar kamu yönetimi ile ilişkilendirilerek açıklanmıştır. Tezin bu bölümü 102 sayfadan oluşmuştur.”
3.Bölüm: Bulgular ve Yorum
3. KÜRESELLEŞMENİN TÜRK KAMU YÖNETİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
3.1. ULUS DEVLET ANLAYIŞINDAKİ DEĞİŞİM
3.2. BİREY VE SİVİL TOPLUM ALANINDA YAŞANANLAR
3.3. TÜRKİYE'DE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
3.4. TÜRKİYE'DE DEĞERLER VE NORM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİM
3.5. EKONOMİK ALANDA DEĞİŞİM
3.5.1. Özelleştirme
3.5.2. Ticaretin Serbestleştirilmesi
3.5.3. Hizmet Ticaretinin Serbestleştirilmesi
3.5.4. Finansın Serbestleştirilmesi
3.6. GÜMRÜK REJİMİNDE DEĞİŞİM
3.7. REKABET HUKUKU
3.8. TÜRKİYE'NİN BİLGİ VE İLETİŞİM (BİLİŞİM) POLİTİKASI
3.9.TÜRKİYE'DE ULUSAL SORUNLARIN KÜRESELLEŞME SÜRECİ İLE EKLEMLENMESİ
“Tezin bu bölümü 115 sayfadan oluşmuştur. Üçüncü bölümde ise, ülkemiz kamu yönetiminin 1980 sonrası yaşadığı dönüşüm ve bu dönüşümde küreselleşmenin rolü ve etkisine değinilmiş ve bu dönüşümün yaşandığı alanlar incelenmiştir. Çalışmanın bir ve ikinci bölümlerinde konunun daha çok teorik ve kavramsal düzeyde incelenmesine ağırlık verilirken, üçüncü bölümde ülkemiz düzeyinde küreselleşmenin yönetsel etkileri, somut örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.”
4. Bölüm: Sonuç ve Öneriler:
“Tezin sonuç bölümü 13 sayfadan oluşmuştur. Bu bölümde tezin giriş bölümünde ortaya konan Gelişmeler ve Meydana Getirdiği Değişim Sonucu Yeni Bir Yönetsel Anlayışın Oluştuğu ve Bu Dönüşümün Ülke Yönetimimizi de etkilediği belirtilmiştir."
2.Bölüm
Tezin İçerik Yönünden İncelenmesi
TEZİN PROBLEM CÜMLESİ
Küreselleşme Sürecinin Kamu Yönetim Sistemimize Etkileri nelerdir?
TEZİN ALT PROBLEMLERİ
1. Türkiye'de Birey ve Sivil toplum alanında yaşanan değişimler nelerdir?
1.1 Türkiye'de Sivil Toplum kuruluşları ve Farklı Toplumsal sorunlara yönelik Örgütlenmeler nasıl başlamıştır?
1.2 Türk Mevzuatında Sivil Toplum Kuruluşlarının Yasal Dayanakları nelerdir?
2. Küreselleşme ile birlikte Türk Ekonomik alanında yaşanan değişimler?
2.1 24 Ocak Kararları
2.2 Özelleştirmeler
2.3 Ticaretin Serbestleştirilmesi
2.4 Finansın Serbestleştirilmesi
3. Gümrük Rejiminde meydana gelen değişimler nelerdir?
3.1 Gümrük Birliği
3.2 Rekabet Hukuku
4. Türkiye'de Değerler ve Norm sistemindeki değişim?
4.1. iç Hukukta Gerçekleştirilen İnsan hakları Düzenlemeleri
4.2. İnsan Hakları Eğitimindeki Gelişmeler
4.3. 1980 Sonrası Özal Dönemi ve Demokratikleşme Yönündeki Çabalar
4.4. Avrupa Birliği'ne Uyum Süreci ve Demokratikleşme çabaları
TEZİN AMACI
Bu çalışmanın amacı, kamu yönetimi alanında oluşan değişimleri, küreselleşme süreci ile ilişkilendirerek incelemektir. Yönetsel alandaki değişimde, küreselleşmenin hangi alanlarda değişime etkide bulunduğu, değişimin yönü ve oluşan yeni yönetsel anlayış ve yapılanmaya katkısı ele alınmıştır.
TEZİN/ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ
Küreselleşme sürecinin kamu yönetimlerini kaçınılmaz bir şekilde etkilediği ve dönüştürdüğüdür. Artık ülke yönetimleri, uluslararası toplumla hareket etmekte, evrensel düzeyde oluşan değer, norm ve standartlara göre yeniden yapılanmakta, yönetsel amaç ve uygulamaları değişmektedir. Kamu yönetimleri ulusal toplumla birlikte uluslararası toplumun da etkisine açık hale gelmektedir. Oluşan yeni yönetim anlayışı ile piyasaya, iç-dış topluma karşı duyarlı, esnek örgütlenmeye sahip,şeffaf -katılımcı, hızlı işleyen bir yapılanma ortaya çıkmış bulunmaktadır
TEZDE KULLANILAN YÖNTEMLER
Nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme kullanılmıştır. Doküman incelemesi yaklaşımına uygun olarak, alan yazında çok sayıda kaynaklar incelenmiş, şekiller ve tablolarla desteklenerek gerekli karşılaştırmalar yapılmıştır.
VERİ TOPLAMA ARAÇLARI VE ANALİZİ
Araştırmanın, doküman inceleme kısmında belgesel tarama tekniği ile toplanan veriler Yorumlayıcı Yöntem'e tabi tutulmuştur. Diğer bir taraftan, elde edilen verilerin analizinde ise Tümevarımcı bir yaklaşım sergilenmiştir. Araştırmada literatür taraması yapılarak konu üzerine yeni bakış açısı geliştirilmiştir.
TEZİN SONUÇLARI VE ÖNERİLERİ
SONUÇ
Sonuç olarak küreselleşmeye uyum sağlayabilmek için devletler, demokrasi ve siyasal yapısını düzgün kurmalı ve eğitime önem vermelidir. Düzgün bir yönetime, yerleşmiş bir demokrasi ve siyasal yapıya sahip olmayan devletler büyük sermayenin ve uluslararası örgütlerin kuklası durumuna düşecektir. Böyle bir ülkenin halkı hem işgücü alanında sömürülür, hem de kültürel dejenerasyona uğrar. Bugün Türkiye de dahil birçok ülkenin küreselleşmenin nimetlerinden tam olarak faydalanamayışının, kalkınmasını tamamlayamamasının tek nedeni düzgün işleyen bir demokrasiye sahip olmayışıdır.
ÖNERİLER
1. Küreselleşmeden kaçınmak ya da küreselleşmeyi tersine çevirmek mümkün değildir. Bu noktada altı çizilmesi gereken gerçek, küreselleşmenin hiç kimsenin veya hiç bir ülkenin tek başına kontrol edebildiği bir süreç olmadığıdır. İçinde her meslekten milyonlarca insan ve her kıtadan iki yüze yakın ülkenin rol aldığı, her birinin kendi çapında katkıda bulunduğu devasa bir değişim ve gelişim sürecidir.
Öyleyse sorulması gereken asıl soru küreselleşmeden kaçınmanın, bu süreci tersine çevirmenin mümkün olup olmadığı değildir. Doğru soru tek başına kontrol edemediğimiz, ama kaçınılmaz olarak sonuçlarından etkilendiğimiz küreselleşmenin getireceklerinden optimum ölçüde nasıl yararlanmak mümkündür sorusudur. Bir diğer deyişle asıl önemli soru, küreselleşmenin risklerini en aza nasıl indirip, kazançlarından ya da fırsatlarından azami ölçüde nasıl yararlanabileceğimizdir.
2. Bu söylenenler neticesinde küreselleşme olgusuna başka bir yön verilememesi halinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki veya başka bir ifadeyle zenginler ve yoksullar arasındaki uçurumun giderek büyüyeceği, bu eksen dahilinde dünyanın genel olarak ikiye bölünmüş bir görünüm taşıyacağı düşünülmektedir. Gelişmiş Batı’da nispeten aralarındaki sorunların savaşlara neden olmayacağı küresel bir köy görünümünün hakim olabileceği, ancak üçüncü dünya olarak da adlandırılabilecek kesimde ise, ivmeyi yoksulluktan alan güç mücadeleleri içinde çekişmelerin ve savaşların yaşanacağı bir ortam hakim olabilecektir. Bu ortam ise gelişmiş ve refah içindeki ülkelerin dünyada, diğer gruptan kendini tecrit ederek rahat ve huzur içinde yaşamasına izin vermeyecektir. Kendilerine kızgın bir üçüncü dünya, gelişmiş ve refah içindeki ülkeler için bir tehdit olarak ortaya çıkabilecektir. Bunun farklı olması, gelişmiş ülkelerin ve temelde küresel sermayenin zenginliklerini ve halen elde etmeye devam ettikleri kârları paylaşmaya istekli olup olmayacaklarıyla yakından ilgili olacaktır. Bu güçler açısından küresel ölçekte daha adil ve eşitlikçi bir yaklaşıma gereksinim bulunmaktadır. Diğer taraftan, bütün dünyayı ilgilendiren başta global çevresel sorunlar ve kitle imha silahların yayılması olmak üzere, bu gibi problemlerin çözümü ortak tavır gerektirmektedir. Bugün gelinen yerde insanlığın dünyadaki varlığının devamı konusunda acilen tedbirlerin alınmasını gerektiren kritik bir döneme tanıklık edilmektedir. Bu sorunların çözümü için devletler geleneksel güç ve menfaat politikalarını, çok-uluslu ve ulus-aşırı şirketler ise sadece kâr etme odaklı tavırlarını sorgulamalarını gerektiren bir noktada durmaktadırlar. Kısacası, insanlık tarihinin dönüm noktalarından biri yaşanmaktadır. İnsanlık açısından “başka bir dünya mümkün” inancını hayata geçirme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bağlamda nasıl bir dünyada yaşadığımızın ötesinde nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi bilmek ve bu bilinçle süreci şekillendirmek gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder